Uzun süredir telefonumun chrome web tarayıcısında sekme sayısı yerine sürekli gülen surat ifadesini görüyordum. Bunun sebebi de yüzden fazla sekmenin sürekli açık olması.
Bir yazı okurken, sosyal medyada gezinirken veya birinin söylemesiyle bulduğum makaleleri ve videoları açıp uzun süre dönüp bakmıyordum. Her biri benim için çok önemli çünkü önceden yanlışlıkla 150 sekmeyi kapattığımda büyük bir acı hissetmiştim. Ancak bir yıl olmasına rağmen de okumak için dönmüyordum. O sekmeyi açtığım zaman oradaki bilgileri otomatik olarak aldığımı düşünüyorum sanırım. Bu günlerde katıldığım bir konferans ise ne kadar eksik olduğumu yüzüme sert bir şekilde çarptı. Adeta üşengeçliğimin sembolü olan chrome sekmeleriyle işe başlamayı uygun gördüm. Birinci sekmedeki makaleyi okudum ve paylaşmak istiyorum.
Co-culture systems and technologies: taking synthetic biology to the next level yayınında co-culture sistemlerinin sentetik biyolojideki rolü üzerinde durulmuş ancak co-culture sistemine dair genel bilgilere de genişçe yer verilmiş.
Hücre-hücre etkileşmeleri in vivo koşullarda metabolik faaliyetler için en önemli faktörlerden biriyken hücre kültürü deneylerinde tek çeşit hücre kullanılmasını mantıklı bulmuyordum. Optimal modelde immün sistem hücreleri, o organın sahip olduğu mikropların da olması gerektiğini düşünürken geçen yaz laboratuvarda yaptığım stajda doktora öğrencisi Arva Özkan bana co-culture sistemlerden bahsetti. O gün bugündür bu yayın bekliyordu. Okudum, rahatladım. Bilgimin artmasına sevindim ancak belki de üşengeçliğimi yıkmanın ilk adımını atmış olabileceğimi düşünerek daha da sevindim.